İşletmenizi web sitesi, tanıtım filmi olmadan anlatamazsınız. Biz heykel ve resimin içerisinde yer aldığı görsel sanat’ları teknolojiyle birleştiriyoruz.
Çağımızda işin nasıl yapıldığından, ortaya çıkan üründen ziyade; anlatılan, gösterilen, dillendirilen ürün önemsenmektedir. Kuşkusuz işi nasıl yaptığınız, ortaya çıkan ürünün kalitesi önemlidir ama siz ürününüzü diğer insanlara göstermez, onun nasıl yapıldığını anlatmazsanız kimse sizin ürününüzü bilmeyecektir. Hatta sizden çok daha düşük seviyede ürünler üreten rakibiniz sizin fersah fersah önünüze geçecektir.
Geçmişten edinilen “biz işimizi iyi yapalım da müşterimiz bizi bulur” yaklaşımı geçerliliğini büyük ölçüde yitirmiştir.
Artık pazar öylesine büyük ve geniş ki okyanusa atılan yem gibi siz aynı yere tonlarca boşaltırsanız bütün balıkları doyuramazsınız. Yemleriniz bozulur, yok olur. Oysa küçük bir balık havuzunda okyanusta attığınız yemden çok daha azıyla çok daha fazla balık doyurursunuz.
Geniş bir pazarda dükkanınızın vitrinini ne kadar büyütürseniz büyütün, mağaza sayınızı ne kadar arttırırsanız arttırın, sizin ulaşabildiğiniz kitlede aynı ölçülerde artış olmayacaktır. Oysa global dünya pazarına hitap etmek sanıldığından çok daha düşük yatırımlar gerektirir.
Sanat Aristo’ya göre gerçeğin taklididir. Bu taklit bir araca ve bir biçime bağlıdır. Sanat ne kadar çok taklit ederse o derece az soyuttur. Fakat sanat hiç bir zaman gerçeği tamamıyla kopya edemez. Sinema alanındaki taklit de gerçeği yakalayamaz.
Aristo’nun sanat anlayışı makuldür. Lakin sanat ile edebiyatın ayrılması gerekir. Edebiyat gerçeğin taklidini sözel olarak yapar. Sanat gerçeğin taklidini duyusal olarak yapar. Edebiyat lisana bağlıdır. Tercümeye gerek duyar. Ama sanat lisansızdır tercümeye gerek duymaz.
Bütün bu açılardan baktığımızda sizler için hazırladığımız filmlerde bizler senaryo yazarak edebiyat yapmaktayız. Ürünlerinizin, kurumunuzun, izleyici hedef kitle tarafından, tıpkı sizin zihninizdeki gibi anlaşılmasını sağlarız.
Sizler için hazırladığımız filmlerde en iyi açıları bulmaya, en doğru görünüşleri yakalamaya gayret ederiz. Böylelikle ürünlerinizin, şirketinizin, tıpkı sizin gözünüzden göründüğü gibi görülmesini sağlarız.
Hayata Bakış Açınızı Değiştirecek Muhteşem Film
Bu cümleyi televizyonlardan, gazetelerden sıklıkla duymuşsunuzdur. Kimi zaman gazete ve televizyon kanalı yetkilileri; yayın organlarının bireylerin fikrini değiştirmesi konusundaa etkili olmadığını söylerler. Araştırmalar da siyasi konularda bilgi alımının tek merkezden alınmadığını, kanaatin çok sayıda kanaldan elde edilen bilgilerin harmanlanmasıyla bireyin zihninde oluştuğunu belirtir.
Ancak buradan filmlerin, kişilerin kanaatlerine yeni yönler vermekte etkili olmadığı sonucu çıkmamalıdır. Edebiyat eserlerinde olduğu gibi filmlerde de kişilerin fikirlerine yeni yönler verme yeteneği bulunmaktadır. Bu nedenledir ki hayata bakış açısını değiştirecek film kelimeleri tırnak içerisinde herkesin hayatında duyduğu kelimelerdir.
Edebiyat eserlerinin, günümüzde sinema kadar etkili olamamasının nedeni, etkileme gücünün yetersizliğinden değildir. Bilakis edebiyat eserleri insanların iç dünyalarına çok daha etkili nüfuz edebilmekte ve kişileri varoldukları dünyanın dışına taşıyıp başka doğruları, başka gerçeklikleri yaşamalarını sağlayabilmektedirler. Edebiyatın etkisinin zayıflığı günümüz insanının okuma konusunda, izlemekte olduğu kadar sabırlı olmamasından ileri gelmektedir.
Sadece bir Türk Filmi, altı milyona yakın izleyici kitlesine, sinemadaki tirajıyla ulaşmıştır. Ayrıca ne kadar kişinin televizyon ve ne kadar tekil kişinin internet aracılığıyla aynı filmi izlediği bilinememektedir. İnsanların bakış açısına yön verebilen filmlerin böylesine büyük kitlelere ulaşabildiğini görmek ne hadar da etkileyici. böylesine büyük bir pazarlama aracıyla, ürünleri üzerinde etkili bir intibah oluşturmayı hangi işletme yöneticisi istemez ki?